ALİ EKBER ÇİÇEK
Özüyle bütünleşmiş duygusu yayan bağlamasıyla, dingin ama derin söyleyiş biçemiyle, türkülerin özünü duyumsatan çığırışıyla, geleneğin saygınlığını korur, geleceğe köprü olur Ali Ekber Çiçek.
Türkülerinin sözleri iç yangınını, yürek sıkıntısını, gönül derdini haykırır ama ezgiler, ince bir sızıntı gibi gibi çıkar, yine ince ince, dalga dalga yayılır.
Gösterişsiz görünen oysa alabildiğine görkemli ezgiler, dostun dosta fısıltısı gibi yalın ve içten sesle buluşur, gönülden gönüle akar gider.
Küçük seslerle büyük sözler söyler; dinleyeni kuşatır, yalansız, dolansız, sanki olanın olduğu gibi anlatıldığı bir evren kurar.
Ali Ekber Çiçek söyleyişini ayrıştıran; derin düşüncenin egemen olduğu izlenimi alabildiğine uyandıran görkem ve onu yaratan yalınlıktır diyebiliriz.
MEKTUP SELAM SÖYLE BENDEN SILAYA
Mektup selam söyle benden sılaya
Mektup selam söyle benden gönüle oy
Söyle benim için de eller ağlasın oy oy oy
Oy zalim eller oy oy
Gözü yaşlı düştüm gurbet ellere
Gözü yaşlı galdım gurbet ellerde oy
Uzaktır aramız da yollar ağlasın oy oy oy
Oy zalim eller oy oy
Eledim buğdayı seçtim daneyi
Eledim buğdayı seçtim daneyi oy
Bu gönülle sevdim o bir taneyi oy oy oy
Oy zalim eller oy oy
Eğer gurbet ele gider gelmezsem
Eğer gider gurbet elde kalırsam oy
Bana saydırırlar da yedi seneyi oy oy oy
Oy zalim eller oy oy
Bu nasıl insanımış gönül yapmamış
Bu nasıl kuşumuş yuva yapmamış oy
Yaptığı yuvayı da tamam etmemiş oy oy oy
Oy zalim eller oy oy
Sanki benim derdim bana yetmemiş
Sanki benim derdim bana az gelmiş oy
Bir dert de sen bana eyledin felek oy oy oy
Oy zalim eller oy oy