Ben her zaman sevdim seni…

Nermin, düştüğü yerden doğrulmak istiyor.
Mehmet, aklıyla yüreği arasına sıkışmış, çıkış arıyor.
Onlar çırpınırken, Metin Erksan, dolambaca bir dönemeç daha ekliyor:
Eskiden mi? Ben her zaman sevdim seni… Şimdi bile ölesiye aşığım sana.
– Mehmet neler söylüyorsun! Ölürüm sana. Nerdeyse kalbim duracak. Yeniden dünyaya gelmiş gibiyim.
– Çek ellerini! Git yanımdan. Ben seni değil, eski Nermin’i seviyorum. Sen yoksun artık. Ancak senin hayalin var. Ben bir hatırayı seviyorum.
– Kulun kölen olayım, yapma böyle Mehmet. İnsanlar hata edebilir. Fakat affetmek de insanlığın şanındandır. Bak zengin oluşsun, yükselmişsin, kuvvetlisin. Bense ne kadar acınacak haldeyim.
– Sen olmadıktan sonra neye yarar bunlar. Yere batsın böyle zenginlik… Ben artık o iyi
, fakir Mehmet değilim. İyi duygularımın hiçbiri kalmadı. Yalnız para kazanmak için çalışan canavar oldum. Sen yaptın bu kötülüğü bana!
– Ben de yalnız beni affetmeni istiyorum… Affet, ne kaybedersin?
– Çabuk git burdan! Git dedim! Bir daha da gelme… İstemiyorum seni.
– Ne desen ne yapsan haklısın. Beni affetmen için kapında sürünmeye razıyım. Anla beni Mehmet!
– Git burdan! Çabuk! Git dedim sana! Defol! Defol diyorum! Defol! Defol! Defol!

Türkan Şoray ve Ayhan Işık ikilisinin, Nermin ve Mehmet olarak göründüğü, sırtlarına memleketin tüm sorunlarının yüklendiği Acı Hayat, tüm Metin Erksan yapıtlarında olduğu gibi yalnızca izlenmek; eylenmek veya eğlenmek için kamunun ilgisine sunulmuş bir kurmaca değildi kuşkusuz.

Acı Hayat’ı oluşturan koşulları ve kurmacanın yıllar boyunca tükenmeden süren etkisini Metin Erksan açıklıyor:

Acı Hayat’ın ortaya getirdiği problem neydi? Evsizlik, kiralar. Filmin bütün dramı insanlar ev bulamıyorlar, kiralar yüksek. Şimdi de öyle değil mi? Yani problem kalkmamış, filmin tarihi 1962. 23 yıl sonra aynı problem bütün dehşetiyle devam ediyor.

Zaten filmde bir alegori de vardı. Evlenmek: ev bulmak. Yani bir evin içine girmek demekti. Bir ev bulup içine giremedikleri için o kızla, o erkek ayrılıyorlar ve film oradan itibaren başlıyordu.

Filmin ticari başarısı, yalnız filmin eli yüzü düzgün olmasıyla mı anlatılır? Böyle sinema tarihçiliği olur mu? Böyle yargı getirilir mi? Olmaz böyle saçma şey. Filmin içindeki ne kadar önemli ekonomik, toplumsal, politik bir problem ki insanları nasıl can evinden vuran bir problem ki 23 yıl sonra olanca gücüyle sürüyor”

Adı: Acı Hayat
Yönetmen: Metin Erksan
Senaryo: Metin Erksan
Görüntü Yönetmeni: Ali Uğur
Kurgu Yönetmeni: özdemir Arıtan
Müzik Derleme: Fecri Ebcioğlu
Oyuncular:
Ayhan Işık (Mehmet), Türkan Şoray (Nermin), Ekrem Bora (Ender), Nebahat Çehre (Filiz), Hüseyin Baradan (Hasan), Memduh Alpar (Burhan), Handan Adalı (Belkıs), Asım Nipton (Celal), Madelet Tibet (Asiye), Osman Türkoğlu (Sabri), Faik Coşkun (Müşteri), Ahmet Turgutlu (Mahmut), Baran Kutluk, Hamit Türker, Demir Şahmercan, Araksi Hebo, Adnan Uygur (İnşaat Görevlisi), Edit Laleşen, Sami Acun, Gülten Ceylan (Ender’in Arkadaşı ), Nejat K. Çeken, Talia Saltı (Komşu), Fatma Ceylan
Işık: Fehmi Eryılmaz
Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu
Seslendirenler: Kemal Ergüvenç (Mahmut), Sadettin Erbil (Hasan), Sami Ayanoğlu (Burhan), Toron Karacaoğlu (Ender), Abdurrahman Palay (Mehmet), Adalet Cimcoz (Nermin)
Yönetmen Yardımcısı: Semih Tamerle
Sanat Yönetmeni: Semih Serezli
Yapım Amiri: Adnan Uygur
Set Amiri: Fethi Oğuz
Set Uygulama: Haydar Doğan, Mustafa Buvan, Nejat Buvan
Negatif Kurgu: Ali Berkan
Film Yıkama: Mihal İskarpedis
Yapımcı: Muzaffer Arslan
Kurgu ve Seslendirme: Acar Film Stüdyosu
Yapım: 1962 – Türkiye

ACI HAYAT - 1962

Önceki İçerikHamdım, Piştim, Yandım Elhamdülillah
Sonraki İçerikŞeytanla karşılıklı konuşmaktan kesin olarak kaçınacaksın!
" Yazacaksınız, yanılgı nerdedir, doğrusu ne olabilir; tartışacağız, iyisini elbirliğiyle araştıracağız. Hadi, hazır mısınız? Ben hazırım, ne eleştirmekten korkarım, ne eleştirilmekten; üstelik o çok sevdiğim kusurumu hâlâ düzeltemedim: Fena halde doğru söylerim!.” Atilla ilhan (1925-2005)

Yorum

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz