KURT KUYUSU

Yasa dışı yollarla baylaşan Babahan’la onun tuzağına düşmüş genç Talgat’ın didişmesinin anlatıldığı bir öyküsü var kurmacanın.

Sovyetler zamanında söz edilmesi çok zor olan adam kaçırma, kaçakçılık, cinayet gibi, düzenin karanlık yüzünü ortaya koymayı başarabilen “Kurt Kuyusu”, yönetmenin doğrunun yanında durma cesaretini de gösteren önemli bir yapım.

Kırgız Türk’ü yönetmen Bolot Şamşiyev, filminde, çocuk yurtlarında yaşayan, orada burada kimsesiz büyüyen çocukları ağlarına düşürenlerin, oluşturdukları suç yapılanmasını çökertirken, gül, gülistanlık gibi gösterilen düzenin maskesini de indiriyor.

O dönemlerde pek sık görülmeyen bir tavırla, “kral çıplak” çığlığını atan, sıradışı içeriğiyle halkın ilgisini çeken “Kurt Kuyusu”, Sovyetler Birliğinde, en çok izlenen ikinci film başarısını yakalamış, halkın belleğinde yer edinmiş.

Bolotbek Şamşıyev’in başarılı yapıtından sonra, Sovyetler dönemi bittiğinde çekilen benzer içerikli bir kurmaca daha var: “İtalyan”. Kapitalizmin gemen olduğu, görece özgürleşen Rusya’da, Andrey Kravçuk’un çektiği İtalyan, aradan geçen süreye, değişen büyülü adlandırmalara karşın, özde pek değişiklik olmadığını; suçluların egemenliğinin, acımasız sömürünün tüm hızıyla sürdüğünü gösteren, etkili bir kurmaca.