Türkçe Sözlük
| Ağı | (ad, eğretileme) Üzüntü, acı, bun, keder, sıkıntı |
| Ağlatı | Konusunu söylencelerden veya uzak geçmişteki olaylardan alan, acıklı sonuçlarla bağlanan bir tür görmük yapıtı; facia, trajedi, tragedya. |
| Aktöre | Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları; könütöre, sağtöre, ahlak |
| Algın (lık) | Bir kimse veya bir şeye karşı duyulan çok güçlü sevgi ve bağlılık duygusu; sevi, aşk, amor. |
| Almaç | Görüntülerin filme, sayısal belleğe alınmasını sağlayan aygıt; alıcı |
| Aydım | Türkmen halk ezgisi. Sözleri halk koşuğu olan, halk ezgileriyle bestelenmiş yaygın biçim. |
| Aytmak | Eyitmek; söylemek, demek, söz söylemek |
| Bahşı | Türkmen halk ozanı |
| Balaban | Sulak alanlarda yaşayan, soğukların başlamasıyla güneye göçen bir kuş türü. |
| Bay | Varlıklı, yoksul karşıtı (Öksüz büyür, yoksul bayır - Kahranmamaraş) |
| Beket | Demiryolu boyunca kısa bir süre konaklanacak, beklenilecek, eğlenilecek, durulacak yer; küçük katar durağı |
| Bel | Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer: “Çıksam yüksek bellere gün eylesem / Acep nazlı yâr duyar mı ola?” – Halk türküsü |
| Belirgi | 1- Bir durumun kişi üzerinde bıraktığı olumsuz etki. 2- Birlikte bulunduklarında belli bir sayrılığı imleyen belirti ve bulgular bütünü. |
| Betim | 1 -Bir şeyi, bir kimseyi, bir olay veya duyguyu anlatan söz veya yazı; tasvir. 2- Bir nesnenin, kendine özgü niteliklerini tam ve açık bir biçimde söz veya yazı ile anlatmak; betimlemek. - Türkçedeki betim (sözle anlatım), betik (Yazıyla Anlatım) , betiz (biçimle anlatım) diye bilinen aynı köklü sözlerden biri.- |
| Betik | 1- Ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü; kitap 2- Herhangi bir konuda yazılmış yapıt. - Türkçedeki betim (sözle anlatım), betik (Yazıyla Anlatım) , betiz (biçimle anlatım) diye bilinen aynı köklü sözlerden biri.- |
| Betin | Üzerine yazı yazılan veya basılan bir kâğıt yaprağın iki yüzünden her biri; sayfa, sahife. |
| Betikyurdu | Kuruluş amaç ve görevine uygun betik, film, plak vb. her türlü kayıtlı bilgi kaynağını toplayan, düzenleyen ve bilgi gereksinimi olanların etkin biçimde kullanımına sunan kuruluş; betiklik, kütüphane, bibliyotek |
| Betiz | Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça, püskürteç gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri. - Türkçedeki betim (sözle anlatım), betik (Yazıyla Anlatım) , betiz (biçimle anlatım) diye bilinen aynı köklü sözlerden biri.- |
| Bezek | Bir yere süsleme amacıyla verilen düzen. Gösteriye konulan yapıtın, yazıldığı yerin, geçtiği çağın özelliklerini belirleyen ögelerin bütünü; dekor. |
| Bırakıt | 1- Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet; kalıt, miras, tereke. 2- Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik. 3- Bir kuşağın kendinden sonra gelen kuşağa bıraktıkları. |
| Biçem | 1- Sanatçının görüş, duyuş ve anlayışındaki kendine özgü anlatış biçimi; tarz, hava, üslup, stil 2- Bir türün, bir çağın kendine özgü anlatış biçimi; üslup, tarz, hava, stil: |
| Boran | Sert esen yel, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı. |
| Boyak | Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum; tü, boduk, çüvüt, renk. |
| Bozlak | Oğuz soyluların yaşadığı, özelikle Türkiyenin orta kesimlerinden güneyine doğru uzanan alanda söylenen bir tür uzun hava. |
| Bun | Sıkıntı (Bun deminde gerek olur / Yiğide hor bakmak olmaz - Karacaoğlan) |
| Buncaleyin | Bunun gibi, bu biçimde, böylesine, bu türlü: "İskender-i Zülkarneyin, Çalışmadı buncaleyin." - Aşık Veysel |
| Bungun | Bunlu, sıkıntılı. "Bungun, kıpırtısız bir yaz zamanıydı." - Selim İleri |
| Bunlu | Sıkıntılı ("Erkenden yattığı biraz bunlu, gamlı gecelerde geniş kanepelerin üstünde uykusunu çekiyordu." - Memduh Şevket Esendal) |
| Cırnak | Yırtıcı kuş tırnağı |
| Çenli | Büyüklüğünde, genişliğinde, ölçüsünde; dek, denli, kadar. |
| Çapmak | At sürmek, koşturmak, akın etmek, koşmak: “Yağı basar, uğru çapar, tek başıma barınamam, ölürüm.” – Memduh Şevket Esendal |
(Yararlanılan Kaynaklar: TDK Sözlük, Türk Lehçeleri Sözlükleri)























