ÜRKÜN

Dünyayı yalnızca kendi çıkarları için var etmeye çalışan egemenlerin en iyi bildiği ve uyguladığı işlerden biri, bilginin denetimi.

Bilmesinlercilik, yıllar içerisinde biçimlendirilen pek çok kavram gibi sömürüyü egemen kılan ve olası karşı çıkışları en başından hizaya sokan yönüyle sıradan bir akımın ötesinde işlevler üstleniyor.

Önceleri Kilisenin sonra sömürü bayrağını ele alan güçlerin dinden, bilime ve sanata çenli ölü Latinceyi öne çıkaran çabalarının temelinde bilmesinlercilik isteğinin ve bilginin özgürce paylaşımı kaygısının olduğu, ilgilerini diri tutanlar için bilinen bir durum.

Sanal ağın gelişimiyle ortaya çıkan olanaklar, denetimli bilgilendirmenin küresel ölçekte kolayca yapılabilmesinin de önünü açtı. Görünürde bedelsizce kullanıma sokulan ve sıkıntısızca erişilebilen başvuru kaynakları, tek yönlü bilgilerle dolu olmasının ötesinde, yönlendirici yazılımlarla istenilenin öne çıkmasını sağlayan bir yapıyı da barındırıyor.

Dev boyutlu alt yapı yatırımlarıyla beslenen Sözde açık bilgi kaynakları, aynı zamanda görünen yüzünün gerisine gizlenmiş, yüksek denetim sağlayan birer gelişkin sansür düzeneği.

Bu kaynaklara soykırım sözünü sorduğunuzda, egemenlerin doğrudan ilişkili olduğu onca olaydan önce, sebebi oldukları ancak başkaları eliyle işlenen suçlar bir bir dizilir.

Bir yanıyla bu çaba ile aysbergin görünen kısmı daha da görünür kılınır ve alttaki büyük kabahatlar kendiliğinden gizlenir. Diğer yanıyla da öğrenilmesi istenilmeyen, unutulması için zamanın boşluğunda uyutulan gerçek acıların üzeri örtülür, suçluların üzeri karartılır.

Ancak doğruların bir gün mutlaka ortaya çıkması, Tanrı Tealanın bir armağanı olsa gerek. Ürkün 1916 diye Türklerin belleğinde yer eden, yiminci yüzyılın hemen başında Rusların Kırgız Türklerine uyguladığı soykırım, katillerinin unutulması için çabaladığı ve yerel bir olaymış gibi küçük göstermeye çalıştığı insanlık dışı facia, artık herkesçe bilinir duruma geliyor.

Bir ulusu yaşlı genç, kadın erkek demeden tüm varlıklarıyla yok etmeyi amaçlayan Rus egemenliğindeki Sovyet faşizmi, Ürkün katliamıyla karanlık geçmişinin gizlenemez suçunu ancak bir asır saklayabilmiş. Kırgız Türklerinin acısını bir nebze olsun hafifletmesi umulan 2016 yılı yapımı Ürkün kurmacası, geçmişin yanlışlarının unutulmamasına ve ortak belleğin diri kalmasına da dayanak olacak nitelikte.

Adı: Ürkün
Özgün Adı: Үркүн (Ürkün)
Yönetmen: Medin Uçkeyev
Yazan: Muhtar Atanaliyev, Farizat Asankalıy Kızı
Görüntü: Orozbay Absattarov
Kurgu: Moldoali Ötönbayev
Müzik: Mirlan Niyazov, Edil Mamatov
Oyuncular: Salman Alimcan Oğlu (Kımbatbek), Tümenbay Aralbayev (Corabek), Acike Akmatov (Abdikalık), Şayimbek Kıdırmayev, Keneş Kurmanaliyeva, Bermet Ömürova, Tuganbübü Boobekova, Ruslan Orozcanov (Küykö), Devletbek Nurgaziyev (Bokuş), Azis Törökulov (Kalmat), Dinara Kıdırmayeva, Eldiyar Caraşov (Toymat), Atay Cumagulov, Erkayım Mirlanova (Erke), Maksatbek Kazakbayev, İndira Sagınbek Kızı, Aleksandr Lebedev, Asek Çonkoyev, Coomart satılganov, Akmaral Suuhankul kızı, Edil Murataliyev, Bayan Akmatov, Şabdanbek Mıtıyev, Muhtar Osmanov, Canılan Aysarakunova, Stalbek Kıdıraliyev, Anton Prihodko, Rısbek Cumabayev, Asılbek dootaliyev
Ses: Talantbek Rısaliyev
Yapım Tasarım: Mihail Petrov, Kanat Alibayev
Yapımcı: Muhtar Atanaliyev
Destekleyen: Nurbek Aybaşev – Sayakbay Manasçı Fonu
Dil: Kırgız Türkçesi, Rusça
Süre: 106’
Yapım: Kırgızistan – 2016
Telif Hakları: Kutgeldi Yapımcılık

ÜRKÜN 1916. YIL - 2016

Önceki İçerikKazak Türklerinin Dününden İzler
Sonraki İçerikDiğerlerinden En Az Elli Yıl Gerideki Sinema
" Yazacaksınız, yanılgı nerdedir, doğrusu ne olabilir; tartışacağız, iyisini elbirliğiyle araştıracağız. Hadi, hazır mısınız? Ben hazırım, ne eleştirmekten korkarım, ne eleştirilmekten; üstelik o çok sevdiğim kusurumu hâlâ düzeltemedim: Fena halde doğru söylerim!.” Atilla ilhan (1925-2005)

Yorum

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz