SEVGİ EMEKTİR, İYİLİKTİR

Cengiz Aytmatov’un kitabından uyarlama bu film, Türkiye’de Atıf Yılmaz’ın yönetmenliğinde ve Ali Özgentürk’ün senaryolaştırmasıyla çekilmiş ve 1977 yılında gösterime girmiştir.

Film Türkiye’de, seçilen oyuncular nedeniyle çok tutulmuş ve sevilmiştir. Görünürde bir aşk hikayesi işlenir. Derinliğinde ise durum bambaşkadır.

Filmin daha ilk sahnelerinde birbirine zıt imgeleri görmeye başlarız. Yönetmen önce kamyonları, kamyonlara yükleme yapan makineleri yani ülkeye gelen yenilikleri diğer yandan ise daha eski bir yaşamı, köyü ve köy yaşamını gösterir. Burada bizlere iki zıt imge gösterilerek ikisi arasında bir bağlam olduğu, belki de bir çatışma olacağı izlenimleri verilir.

Örneğin İlyas’ın kamyonunun çamura battığı yerde teknolojinin çamur içinde olduğu imgesini görürüz. Bu da bizlere film de teknolojinin olumsuz bir anlam içerdiğini gösterir. Teknoloji oradaki topluma yabancıdır henüz. Öyle ki kamyonun şoförü İlyas da İstanbulludur, oralı değildir.

Filmde, Asya kişisi köyde yaşamaktadır ve içinde barındıkları ev yıkılacaktır. Yıkılma sebebi ise baraj yapılacak olmasıdır. Burada baraj, yine gelişmişliği temsil ediyor. Baraj, yani teknoloji, eski hayatı yok edecek, yerine yeni bir hayat getirecektir.

Her ne kadar olumsuz olarak görsek de film içerisindeki teknoloji imgesinin kullanımı, İlyas ve Asya arasındaki köprüyü kuran, onları birleştiren de bir imgedir aynı zamanda. Asya ve İlyas birbirleri hakkında anlatacaklarını kamyona konuştuklarında, teknoloji ikisi arasında köprü görevi kurmaktadır. Keza tanışmaları da teknolojinin değiştirdiği yaşam koşulları sayesinde gerçekleşir. Fakat bu köprü teknolojiyi bizim gözümüzde iyi bir imge yapmaz. İlyas’ın onu aldattığı haberini getiren arkadaşı, kamyonla getirir bu kötü haberi. Burada kamyon imgesi kötülüğün, kötü haberin temsilcisi olarak karşımıza çıkar.

Filmin satır aralarında işlenen “teknolojinin değiştirdiği yaşamlar” düşüncesinin yanı sıra, işlenen aşk düşüncesi de çok sağlam imgelerle anlatılır ve bir noktada değişen yaşam ile bağdaşır. Aşk imgesi en güçlü şekilde el üzerinden işlenmiştir. İlyas, Asya’nın evinin önüne gelip elini ona uzatır, Asya’da ona uzatılan eli tutar ve yeni yaşamının yolunu belirler. El burada yeni olanı temsil eder.

İlerleyen sahnelerde Asya sevginin ne olduğunu sorgular, bu sırada ekranda bize gösterilen imgelerde Cemşit’in, Samet’in ve Asya’nın elini tuttuğu gösterilir. Bu imgeler Asya’nın sözleriyle güçlendirilir. “Sevgi emektir, iyiliktir”. Asya el üzerinden yaptığı bu çıkarımda, filmin başında tuttuğu elin aslında iyi olana gitmediğini anlamıştır. El aynı zamanda gösterilen teknoloji imgesinde de eski olanı temsil eder. El, yani kas gücü eski tip üretimin en önemli parçasıdır. Yeni gelen üretim biçiminde “el“in pek bir önemi kalmamıştır, kendisi eski bir yaşama aittir bu yüzden de yüreği sevginin emek olduğuna karar verir. Eski olanı seçer.

Her sanatın olduğu gibi sinemanın da bir dili vardır ve Sinema imgelerle konuşur. Sinemamızın özgün yapıtlarından Selvi Boylum Al Yazmalım, bugün bile en çok sevilen Türk filmlerinden biridir. Belki de bunun sebebi çok güçlü imgelerle, güçlü bir anlatıma sahip olmasıdır. İmgelerin bu kadar güçlü olmasındaki en büyük pay ise asıl yapıt sahibi Cengiz Aytmatovundur. Ruhu şad olsun…

Ali Mansur Köse

SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM İZLE

Önceki İçerikYirmi Bin Kondulunun Mesuliyeti Benim Omuzlarımda Kız!
Sonraki İçerikÖzgürlüğün Sonu: Elveda Gülsarı!
"Birisi kalkıp ben Mozart gibi beste yapıyorum, ben Dali gibi çiziyorum dese ona bu dünyadan zaten bir Mozart’ın, bir Salvador Dali’nin geçtiğini söylerdim."

Yorum

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz