KIZIL ELMA

Tölömüş Okeyev’in kurmacalarında, kirlenmemiş çocuksu bakışla olayları gözlemleme, derinliği kestirilemeyecek ölçüde bilgece yorumlama, kişilikli bir duruş olarak etkisini sürekli kılar.

Kırgız Türklerinin arı, duru töresinden, uygarlıklarını biçimlendiren deneyimlerden bir uzman duyarlılığı ve titizliliğiyle yararlanması, onun özgün sinema evreni kurmadaki başarısını besler ve her yapıtı  unutulmazlar katına kendiliğinden ulaşır.

Kızıl Elma, böylesi bir yaklaşımın şahikası denilebilir. Neredeyse imkânsız bir aşk çevresinde kurulan film, simgesel anlatımıyla ulaşılması bir ülküye dönüşen “Kızılelma” düşüncesine göndermede bulunur; dünü, bugünü ve yarını düşündürür.

Türkiye Türklerinin yaygın olarak “alma” sözünü “elma” diye söylemeleriyle oluşan küçük, yüzeysel farka karşın, sözün, Türkiye’de ve Kırgızistan’da yaşayanlarda oluşturduğu algı, Okeyev’in kurmacasıyla alabildiğine derinlik kazanır ve ortak bellekleri aynı duygularla besler.

Filmin yaratılış sürecinde yaşananları, Alima Okayeva anlatıyor:
“…
1975 yılında Cengiz Aytmatov’un eserlerine bir diğer ünlü Sinema yönetmeni Tölömüş Okeyev de başvurur.

Tölömüş Okeyev büyük yazarın aynı isimdeki eserinden “Kızıl Elma” sinema filmini çeker.

Filmin başrollerinde o yılların en ünlü, en güzel ve halk tarafından en çok sevilen sinema aktörleri Süymenkul Çokmorov ile Tattıbübü Tursunbayeva oynamışlardı.

Daha önceki Kırgız sinematografları genelde milletinin geçmişini, sonsuzlukta yitip giden çatışmalarını ve yaşamlarını canlandırırken, “Kızıl Elma”nın yaratıcıları, modern hayattan bahsetmekte, hatta bunun da ötesine çıkarak filmin kahramanlarının karakterlerinde günümüzün bilinç çizgilerini bir araya getirmek suretiyle modern yaşam ve düşünme tarzını kendi filminin ana konusu yapmışlardı.

Filmin yönetmeni Tölömüş Okeyev’in ifadesiyle ‘Kızıl Elma (Kızıl Alma), küçük bir ailenin yaşamından alınan birkaç günün öyküsü, zorlu insan ilişkileri, mücadele dolu bir aşk hikâyesidir’.

Aşk ve insanlar arası ilişkilerdeki zorlukların konusu her zaman aktüel bir konudur.

Hayatın akışı, kültürün ve uygarlığın gelişmesi kaçınılmaz bir şekilde maneviyat ve ahlaki değerler alanında yeni sorunların ortaya çıkmasını beraberinde getirmişti. Fakat Cengiz Aytmatov’un büyük bir bilgelikle belirttiği gibi: ‘hayatın anlamı, belki de her zaman bu veya şu sorunların çözümünü bulmaya çalışmakta yatar’.
…”

Adı: Kızıl Elma
Özgün adı: Красное яблоко
Yönetmen: Tölömüş Okeyev
Öykü: Cengiz Aytmatov
Muzik: Şandor Kalloş
Görüntü Yönetmeni: Konstantin Orazaliyev
Oyuncular: Gülsara Acıbekova, Suymenkul Çokmorov, Anara Mahekadirova, Tatıbibi Tursunbayeva, Aliman Cangorozova

KIZIL ELMA - 1975

Önceki İçerikDirenen, Yenilmeyen Bir Türk Hakanı
Sonraki İçerik“Ben senin resmine âşığım…”
" Yazacaksınız, yanılgı nerdedir, doğrusu ne olabilir; tartışacağız, iyisini elbirliğiyle araştıracağız. Hadi, hazır mısınız? Ben hazırım, ne eleştirmekten korkarım, ne eleştirilmekten; üstelik o çok sevdiğim kusurumu hâlâ düzeltemedim: Fena halde doğru söylerim!.” Atilla ilhan (1925-2005)

Yorum

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz