Dönüştürülen Japonya

Yasajiro Ozu kurmacaları bende Ali Ekber Çiçek türkülerini çağrıştırır. Uzun saplı bağlamasıyla, dingin ama derin söyleyiş biçemiyle, türkülerin özünü duyumsatan çığırışıyla, geleneğin saygınlığını korur, geleceğe köprü olur Ali Ekber Çiçek.

Türkülerinin sözleri iç yangınını, yürek sıkıntısını, gönül derdini haykırır ama ezgiler, uzun saplı sazından ince bir sızıntı gibi gibi çıkar.

Gösterişsiz görünen oysa alabildiğine görkemli ezgiler, dostun dosta fısıltısı gibi yalın ve içten sesle buluşur, gönülden gönüle akar gider.

Küçük seslerle büyük sözler söyler, dinleyeni kuşatır, yalansız, dolansız, sanki olanın olduğu gibi anlatıldığı bir evren kurar.

Yasajiro Ozu sineması denilecek denli diğerlerinden ayrışan biçeminin temelinde Ali Ekber Çiçek ile aynı düşüncenin egemen olduğu izlenimi uyandıran, onun anlatımındaki yalınlık diyebiliriz.

Kişilikli Aydın Duruşu; Yasajiro Ozu Sineması

Üyesi olduğu toplumun yaşam biçimini temel alarak aktardığı öykülerde, sinemanın gösterişli yanlarından çok onun etkili sadeliğinden yararlanmıştır.

Çekimlerinde, insan gözünün gördüğü açıya en yakın olduğu gerekçesiyle 50 mm mercek kullanmıştır.

Yer minderinde oturan, yer döşeğinde uyuyun, yer sofrasında yemek yiyen toplumunun bu alışkanlıklarına çemkirmeden o yapıyı en güzel nasıl yansıtırım düşüncesi, kamerasının konumunu ve açısını belirlemiştir.

Holivudun, egemen anlayışının tüm dünyayı etkileyen dayatmalarını kulak ardı etmiş, Japon yaşamının yapısına uygun görüntü dili geliştirmiş, göz hizasının altında tuttuğu, izleyeni sahneye çağıran alt açıyla yapıtlarını oluşturmuştur.

Yasajiro Ozu’nun, aynı duruşu benimseyen, aynı yöne bakan çalışma arkadaşlarıyla uyumunun da somut çıktısı olan yapıtları, yerinden kımıldamayan kamera, değişmeyen çerçeve ve kesme kurgu ile kendiliğinden akıp giden bir anlatıma bürünür.

Onu ve yapıtlarını ölümsüz kılan da bu yalınlıktır.

Geç Gelen Bahar, Erken Gelen Yaz ve Tokyo Hikayesi adlı kurmacaların ilkidir.

Üç kurmaca, Noriko kişisi özelinde Japon toplumunun, ikinci dünya savaşı sonrası süreçte, zorunlu değişiminin ve kaçınılmaz dönüşümünün izlerini taşır.

Adı: Geç Gelen Bahar
Özgün adı: 晩春 (Banşun)
Yönetmen: Yasujiro Ozu
Öykü: Kazuo Hirotsu (Baba ve Kız)
Oyunlaştıran: Kogo Noda, Yasujiro Ozu
Görüntü: Yuhanu Atsuta
Kurgu: Yoşiyasu Hamamura
Müzik: Senji İto
Oyuncular: Setsuko Hara (Noriko Somiya), Çişu Riyu (Şukiçi Somiya), Haruko Sugimura (Masa Taguçi), Yumeji Tsukioka (Aya Kitakava), Hohi Aoki (Katsuyoshi Taguçi), Jun Usami (Şuiçi Hattori), Kuniko Miyake (Akiko Miva), Masao Mişima (Jo Onodera), Yoşiko Tsubouçi     (Kiku Onodera), Yoko Katsuragi (Misako)
Yapım Tasarımı ve Sanat Yönetmeni: Tatsuo Hamada
Yapımcı: Takeşi Yamamoto
Yapım: Şoçiku – Japonya
Yapım Yılı: 1949
Dil: Japonca
Süre: 108’

GEÇ GELEN BAHAR - 1949

Önceki İçerikDokuzuncu Hariciye Koğuşu…
Sonraki İçerikSolaris
"İnsanlar ne zaman bir savaş başlatacak olsa, onlara şöyle diyordum: Durun! Kan dökmeyin!. Şimdi de tekrar ediyorum: Ey dağların, denizlerin öbür tarafındaki insanlar, siz ki mavi göğün altında yaşıyorsunuz, savaş neyinize gerek?" Toprak Ana - Cengiz Aytmatov

Yorum

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz