VESİKALI YARİM – KANUN BENİM – DEPREM
Yeşilçam kurmacaları, uzunca süre, Türk sinemasının tüm sorumluluğunu omuzlayan, çekici bir güç oldu. Kurmacanın tüm türlerinden yapıtlar, bir yandan izleyiciyi yabancı sinema baskısından uzaklaştırırken, bir yandan da günden güne gelişen Türk sinemasının temelini oluşturdu.
Yeşilçam’ın inişli çıkışlı, iyili kötülü yolculuğunda, Türk ekinin birer parçası olacak kalıcı yapıtları töretenler arasında Safa Önal, yazarlığını yaptığı, bilinen üç yüz doksan beş kurmacayla açık ara öne çıkan bir Türk sinemacısı.
Uzun adı Sedef Safa Önal olan törütmen, ağırlıklı olarak acıklı, üzüntülü olayları, kimi güldürücü yönlerini de katarak konu edinen yapıtlar ortaya koydu. Yazdığı öykülerin katmanlarına, köy kent, yoksul varsıl gibi sınıfsal farklılıkların çatışmasını yerleştirirken; yaşanılan dönemin gerçeklerini gözeten, tüzenin üstünlüğünü gözeten, adalet arayışlarını öne çıkaran bir yaklaşım geliştirdi; halkın kavrayışına uygun bir biçem oluşturdu.
Vesikalı Yârim, Kanun Benim, Deprem, gibi gerek Türk yazınından uyarladığı öyküler; gerekse kendisinin yazdıklarıyla çok çeşitli türde Yeşilçam kurmacaları, verimleri arasında yer aldı. Bu verim baylığı içinde, Türk sinemasının uzunca bir dönemini Yeşilçam’sız; Yeşilçam’ı, yazar, yönetmen, yapımcı Safa Önal’sız düşünmek bile olanaksız.