SAHNE KRALİÇESİ TATTIBÜBÜ TURSUNBAEVA

Kırgız tiyatro tarihinde önemli yere sahip olan, gelmiş geçmiş tiyatro ve sinema oyuncularından biri Tattıbübü Tursunbaeva’dır. Oyunculuk yeteneğinin yanı sıra güzelliği ile de hafızalarda yaşamaya devam eden oyuncu, yarattığı çeşitli karakteriyle tüm izleyicilerinin yüreğinde iz bırakmıştır.

Kırgız SSC’nin onurlu sanatçısının özgeçmişinden bahsedecek olursak, ünlü oyuncu 12 Temmuz 1944’te, Narın iline bağlı Cumgal ilçesinin Çaek köyünde dünyaya gelmiştir. Kız torunu dünyaya geldiği için son derece mutlu olan dedesi Tursunbay ona “tatlı”, “şirin” anlamına gelen Tattıbübü ismini vermiştir.

Tattıbübü’nün çocukluğu 2. Dünya savaşı dönemine denk gelmiştir. Ancak oyuncu çok mutlu bir çocukluk geçirmiştir. Çünkü ailenin tek kız çocuğu olarak anne babası ve üç ağabeyi tarafından çok seviliyordu. Dolayısıyla neşeli bir çocuktu.

Okul dönemi geldiği zaman Çaek koyünde bulunan Rus okuluna gitmiştir. Onun mahalledeki adı (Rus kız ismi ile) Tanya idi. Her şeye meraklı olan Tattıbübü, okulda da etkin bir öğrenciydi. Spor yarışmalarında her zaman yer alan oyuncu, basketbol, voleybol takımlarına dahildi ve ayrıca yükseğe zıplamada da oldukça başarılıydı.

Bunun yanında, kültürel etkinliklerde dans eder, şarkı söylerdi. Tattıbübü’nün damarlarında yaratıcı insanların kanı aktığından ötürü olsa gerek ki, çocukluğundan oyuncu olmayı, ekranlarda olmayı hep hayal etmiştir. Çünkü ailede büyükbabası usta komuzcu idi. Kırgız komuz tarihinin büyük bestecisi komuzcu ve âşık Toktogul’un çağdaşı idi. Babası Mırzalı ise bir zamanlar büyük aşıktan ders almış biriydi. Dolayısıyla Tattıbübü’nün sanat çevresinde olmayı hayal etmesi çok doğal bir durumdu. Kendisi de oyuncu olmaya layık, olağanüstü güzelliğe sahipti. İnce ve uzun boylu, zarif biriydi. Ayrıca güzelliğine güzellik katan gür ve simsiyah uzun saçları vardı. Onun göz kamaştırıcı bir gülümsemesi insanı büyülerdi.

Tattıbübü Tursunbaeva’nın ağabeyi ve halk sanatçısı Nurkan Tursunbaev, kız kardeşine armağan olarak “Ay Gidiyor” şiirini yazmıştır. Kırgız halkı, Tattıbübü’nün yüzünü ay yüzlü olarak görürdü ve boynu uzun olduğu için onu kuğuya benzetirlerdi. Şiirde aydan ve kuğudan bahsedilmektedir. Ağabeyi, şiiri besteleyerek, şarkısını icra etmiştir. Bu şarkı Kırgız Radyosunun Altın Hazinesine, Tattıbübü’nün kendi sesiyle kayda alınmıştır. Şarkı günümüzde halk sanatçısı Rıskeldi Osmonkulov tarafından da seslendirilmektedir.

Bulutların arasında altın Ay gider,
Kuğu gibi göldeki sakin yüzer.
Vuramazsın kuğuyu kolaylık ile,
Ulaşamazsın Ay’a düşüncende de.

Gitmektense Ay’a doğru, kalmak iyidir,
Gidip acı çekmektense, arzu iyidir.
Gelirim dersem güzel Ay, ben gelirdim,
Bulutun mavi denizinden geçer idim.

Sen yüzmeye devam et gökyüzünde,
İzleyim seni eşimle, yeryüzünde.
Sana iyiyse gökyüzü, bulutu bol,
Bana iyidir yeryüzü, meyvesi bol.

Oyunculuğa Doğru Yolculuğu

Hayal deryasında yüzen genç kız 17 yaşına gelince Taşkent Tiyatro Enstitüsüne kaydolmaya gider. Ancak seçim yapmak durumunda kalır. Enstitüye giriş özel yetenek sınavında halk şarkısını söyleyen Tattıbübü’ye, kurul başkanı Moskova Konservatuarının şan bölümüne başvurmasıyla ilgili tavsiyede bulunur. Uzunca bir süre iki arada bir derede kalan oyuncu, sonunda Taşkent Tiyatro Enstitüsünün oyunculuk bölümüne girmeyi kararlaştırır. Böylece çocukluk hayaline sadık kalır.

Aynı yıl, okul dönemi başlamadan evvel ilk kez kısa filmde rol almakla oyunculuğa adım atmış olur. “Salima’nın Şarkısı” filmine çekildiği zaman, oyuncu, daha 17 yaşındaydı.

Böylece Taşkent’te eğitim gören Tattubibi Tursunbaev, 1966’da mezun olur ve Kırgız Devlet Dram Tiyatrosunda çalışmaya başlar. İlk yılından başlayıp sahnede çeşitli karakterleri canlandırır. Birine ikincisi benzemeyen her kişiliği muazzam bir özveriyle çalışarak, kahramanların duygu ve düşüncelerini gerçekçi bir biçimde aktarmasıyla sevilir.

Tattıbübü’nün nurlu yüzündeki gülümsemesi seyircileri büyülediği için, birçok insan oyuncuyu görebilmek için tiyatroya gelirdi.

Oyuncuyla ilgili oyun yazarı Toktobolot Abdımomunov’un şöyle açıklaması var: “Onun sesindeki hoş tını, duru konuşması, ulusal aksanı, söyleyiş tarzı ve davranışı bir bütün oluşturularak izleyicinin kalbinde yer edindi.”

Tursunbaeva, muhteşem oyunculuğu ile tiyatro sahnesinden yaklaşık yüz rolü üstlenmiştir. Romeo ve Juliyet oyununda Juliyet’i, Selvi Boylum Al Yazmalım’da Asel’i, Othello’da Desdemona’yı, Kocacaş’ta Zulayka’yı, Ak- Möör’de Ak- Möör’ü, Ateşe İbadet’te Urkuya’yı başarıyla canlandırdığı gibi pek çok dünya ve Rus bilindik oyunlarında yer almıştır.

Oyuncu, ilk kez sinema filminde, 1966’da, “Ak-Möör” kişisini canlandırdı. Bu onun ilk büyük filmde aldığı rolüydü ve bu filmin baş karakteriydi.

“Ak-Möör” filmi Kırgız sinemasında olağanüstü bir görüngü haline gelmiştir. Beş yıl sonra aynı yönetmen, oyuncuyu, Urkuya Saliyeva’yı canlandırması için “Ateşe ibadet” filmine davet eder.

Oyuncunun gerçek kişiliğiyle birçok zıtlıkları olmasına karşın, filmde, Urkuya’yı, ince ayrımlarına kadar işleyerek, seyirciye harika bir oyun sunmuştur. Canlandırdığı Urkuya Saliyeva, Kırgızistan’ın güneyinde “Baskıncı” düşmanlara (o dönemde düşman olarak bilinen Sovyetlik Hükümete karşı çıkan belli bir kısımdı) karşı mücadele ve kolektifleştirme çağının kahramanı olan tarihi bir kişilikti. Urkuya’nın hayatı acı bir şekilde sona erer;  kimliği bilinmeyen kişiler tarafından öldürülür.

Sovyet döneminde belirgin başarılar kazanan Kırgız Sinemasının görünen yüzü Tattıbübü Tursunbaeva, geride, duru güzelliği ve güçlü oyunculuğuyla katkı verdiği pek çok yapıt bıraktı:
“Salima’nın Şarkısı” kısa filmi 1960 – (Salima)
“ En uysal” filmi 1965 – (Ayzada)
“ Toprak Ana” 1967 – (Genç Dolunay)
“Ak-Möör” 1968 – Ak-Möör
“Ateşe İbadet” 1975 – (Urkuya)
“Kuğular Konan Aydın Göl” 1973 – (Zeynep)
“Asker Çocuğu” – 1973 (Ceengül)
“Aşk Yankısı” – 1974 (Asiye)
“Kızıl Elma” – 1975 – (Yabancı Güzel)
“Kaygı” – Televizyon Filmi – 1977
“Temmuzdaki Üç Gün” – 1978
“Sonbahar” – 1980
“Süreç” (Zulayka) – 1979

Oyuncunun Özel Yaşamı

Güzel oyuncu, eğitim döneminde tanıştığı meslektaşı İmaş Eşimbekov ile dünya evine girer. Ünlü oyuncuların bir oğul bir kızı olur. Oğluna Kanat ismini verirken kızına ise kendisinin canlandırdığı “Selvi Boylum Al Yazmalım” oyunundaki Asel adını vermişlerdir. Ancak ünlü çiftin evliliği ne yazık ki, on yıl sonra son bulmuştur.

Görünüşe göre kızı Asel, annesinin yolunu devam ettirecek gibiydi, çünkü “Aşk destanı” filminde şarkıcı kız Begimay’ı çok güzel canlandırmıştır. Ancak herkes annesi gibi ondan da çok şey beklerken kızı evlenmiş ve oyunculuktan vazgeçmiştir.

Tattıbübü Tursunbaeva 21 Aralık 1981’de, 37 yaşında, hâlâ aydınlanmayan belirsiz sebeplerden dolayı, bu dünyadan göç etmiştir.

Ölümünden sonra Kırgızistan’ın tanınan kişileri, sanatçı hakkında düşüncelerini dile getirmişlerdir:
– “Gururumuz olandan, elimizden kayıp gidene kadar saygımızı, iyi
sözümüzü esirgemişiz”. “Güzellik dünyayı korur derler, o zaman güzeli kim korur?” (Şair Colon Mamıtov)

– “İnsan olsan da, oyuncu olsan da, Tattıbübü gibi ol” (Kırgız oyun yazarı
Toktobolot Abdımomunov).

– “Atmayıp durdu yüreği Son. Gölün gitti güzeli.” (Meslektaşı Cumabek Kozukeev”)

Sovyet tiyatro ve sinema oyuncusu, Kırgız SSС’nin Onurlu Sanatçısı, SSCB Görüntü Sinema Birliği ve Kırgız SSC Tiyatro Çalışanları Birliği üyeliğinin yanında birçok önemli ödül sahibidir. Günümüzde Kırgızistan’ın farklı illerinde Tattıbübü Tursunbaeva’nın adını taşıyan okul, müze, sinema salonu, kültür evi, cadde ve sokaklar bulunmaktadır.

Önceki İçerikHalikarnas Balıkçısı
Sonraki İçerikHakasya’nın Soykırıma Uğrayan Sesleri
Tiyatro oyuncusu ve yönetmeni. Kırgızistan'da doğdu. Çocukluğundan beri pek çok tiyatro oyununda ve kısa filmlerde yer aldı. Manas Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümünü bitirdi. Hacattepe Üniversitesinde Yüksek Lisans Eğitimini tamamladı. Hacı Bayram Veli Üniversitesi Doktora öğrencisi ve çevirmen. Muhteşem Yüzyıl dizisini Kırgız Türkçesine aktardı. Ana dilinin yanısıra, çeviri düzeyinde Rus, Kazak ve Özbek dillerini biliyor.

Yorum

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz