BAKAR KÖR

Son yılllarda, kurmaca ya da belgesel olduğuna bakılmaksızın, tüm dış yapımların Türkiye’de gösteriminin yolları çeşitlendi.

Gösterimlere önceleri televizyon kanalları ve sinemalar aracılık ederken, bu alan, yeni dünya düzeninde, çok büyük ölçekli altyapıların iyesi olan küresel şirketlerin tekeline geçti.

Devletlerin etkisini azaltan ve denetim olanağını yalnızca küresel şirketlere bırakan bu yeni yapıyla birlikte nitelikli yerel çeviri ve seslendirmeler de rafa kalkmış görünüyor.

Seslendirmenin en başarılı olduğu ülkelerden bir olarak bilinen Türkiye de, bu yeni durumdan olumsuz olarak etkileniyor.

Dış yapımların seslendirme metinlerinin, sinema çevirisini çok iyi bilen çevirmenlerce Türkçeye çevrilmesi neredeyse son on yıldır zaten çok azalmıştı.

Seslendirme sanatını meslek olarak gören oyuncuların, insanı hayrete düşüren olağanüstü uyumlu seslendirmeleri; seslendirme sonrası eşleme, ses örgüsü gibi beceri ve ustalık isteyen tasarımlar da bu duruma koşut olarak eskide kaldı.

Boşluğu altyazı diye tanımlanan, ne senaristin ne de yönetmenin kurgu öğeleri arasında yer alan, çoğunlukla bozuk Türkçe dilbilgisi ve okunmayı güçlendiren tasarımlarıyla kimi zaman üç satıra kadar çıkan uzun yazılar doldurdu.

Doğaldır ki, hem izleyici için izlemeyi ve anlamayı güçleştiren, hem de yönetmenin tasarımını bozan bu yeni eklemelerin, yapıtın başka boyutlarda algılanmasına da neden olabileceği yadsınamaz.

Ticaret deyimiyle merdiven altı üretime dönüşen altyazı uygulamaları, çoğunlukla özgün dil yerine ikinci dil üzerinden çevirilerle yapıldığından, anlam yitimlerine de neden olabilmektedir.

Bu yeni yapının her ulustan ve ülkeden hizmetçileri ya da geleceklerini o yapıda gören beslemeleri, kısaca demek gerekirse kılıksız közkamanlar, kraldan çok kralcı düşüklüğüyle durumun sürmesine katkı sunuyorlar.

Küresel közkamalığın yeni diyebileceğimiz son fırsatçılığı, yapıtların adını değiştirmeden bırakması diyebiliriz. Ne yazık ki, çevirileri yapanların ezik ruh hallerini ve bilinçli kişiliksizliklerini yani közkamanlıklarını bu tavırlarında görmek olası.

Bu kurmacanın adı da çevrilmeye gerek duyulmadan Andhanhun diye yazılmış. Hintçe andhanhun, Türkçede bakar kör sözüne karşılık geliyor.

Bolivud’un bilindik çizgilerini, Holivud yöntemleriyle harmanlayan yeni bir anlayışla çekilen kurmacalardan biri Bakar Kör.

İrfan Han’ın oynadığı 2008 yıl yapımı Gecekondu Milyoneri filmine benzer biçemiyle Bakar Kör, şaşırtıcı rastlantıları ve kıvrak kurgusuyla akıcı bir anlatıma sahip.

 

Adı: Bakar Kör
Özgün Adı: আন্ধাধুন (Andhanhun)
Yönetmen: Sriram Raghavan
Öykü: Olivier Treiner (L’accordeur (The Piano Tuner)
Yazanlar: Sriram Raghavan, Hemanth M. Rao, Pooja Ladha Surti, Arijit Bisvas, Yogeş Çandekar
Görüntü: K. U. Mohanan
Kurgu: Pooja Ladha Surti
Müzik: Amit Trivedi, Raftaar, Girish Nakod, Daniel B. George
Oyuncular: Ayushmann Khurrana (Akaş Sarraf), Tabu (Simi Sinha), Radhika Apte (Sofia), Anil Dhavan (Pramod Sinha), Manav Vij (Manohar Javanda), Zakir Hüseyin (Dr. Krişna Svami), Aşvini Kalsekar (Rasika Javanda), Çaya Kadam (Sakhu Kaur), Pavan Singh (Murli Kanth), Mohini Kevalramani (Komşu kadın), Gopal K. Singh (Pareş Kadam), Raşmi Agdekar (Paramod’un kızı), Kabir Sajid Şeyh (Bandu)
Yapım Tasarım: Anita Rajgopalan Lata, Donald Reagen Gracy, Snigdha Karmahe, Pankaj Pol
Sanat yönetmeni: Amriş Patange, Dayanidhi Patturajan
Yapımcılar: Sudhanşu Vats, Ajit Andhare, Gaurav Nanda, Aşok Vasodia, Keval Garg, Sanjay Routray, Odette Mayfair-Joy
Telif hakları: Viacom 18 Motion Pictures, Matchboks Pictures
Süre: 138’
Dil: Hintçe
Yapım: Hindistan – 2018

ANDHANHUN - 2018

Önceki İçerikÖğretmenler Güzeldir
Sonraki İçerik“Çalıştıracak işçiler çağırdık, insanlar geldi”
" Yazacaksınız, yanılgı nerdedir, doğrusu ne olabilir; tartışacağız, iyisini elbirliğiyle araştıracağız. Hadi, hazır mısınız? Ben hazırım, ne eleştirmekten korkarım, ne eleştirilmekten; üstelik o çok sevdiğim kusurumu hâlâ düzeltemedim: Fena halde doğru söylerim!.” Atilla ilhan (1925-2005)

Yorum

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz