KONU AÇILMIŞKEN

Sinemanın bir sanat yapıtı olarak kendi dışındaki tüm sanat dallarından yararlandığı gibi, sinema yapımcıları da getirisi olacağını düşündükleri tüm alanlardan yararlanır.

Deney başlığı altında toplanacak ve geçmişi ikinci dünya savaşı sonrasına dek gidecek korku temelli bir araştırma da yapımcılar için güzel bir gelir kapısı haline getirildi.

Bu soğuk ama izleyici için ateşli öykü amerikada başladı. Amerikalıların, Almanları zalim göstermek düşüncesiyle yaptırdığı bir dizi deney, işin aslının öyle olmadığı sonucunu doğurunca, konuyla ilgili birbiri ardına kurmacalar yapıldı.

Amerikalıların şeytan olarak bellik koymak istedikleri Almanların da diğer insanlar gibi korkak, ürkek yaratıklar olduğu ortaya çıkınca ilginçlik arayan yönetmenlere gün doğdu.

Alman yönetmen Oliver Hirschbiegel’in Deney adını verdiği 2001 çıkışlı kurmacadan sonra bu kez abd sineması, 2010 yılında yönetmen Paul Scheuring yorumuyla Deney filmini çıkardı.

Doğrudan Stanley Milgram’ın deneyine odaklanan Deneyci ile aynı yıl, 2015’de gösterime giren Stanford Hapishane Deneyi, ana izleği korumakla birlikte olayı biraz daha amerikanlaştırır. Derinden derine egemenlerin, insanı nasıl insanlıktan çıkardıklarının ipuçlarını ortaya koyar.

Tüm deneylerin temelini oluşturan korku, filmlerde farklı biçim ve biçemlerle ortaya konulurken ana düşünce değişmez; merhameti olmayandan korkulur.

Adı: Deney
Özgün Adı: The Experiment
Yönetmen: Paul T. Scheuring
Öykü: Mario Giordano
Yazan: Paul T. Scheuring (Das Experiment uyarlaması)
Görüntü: Amy Vincent
Kurgu: Peter S. Elliot
Müzik: Graeme Revell
Oyuncular: Adrien Brody, Forest Vhitaker, Cam Gigandet, Clifton Collins, Jr., Fisher Stevens, Maggie Grace
Yapım Tasarım: Gary Frutkoff
Sanat Yönetmeni: Jeff Schoen
Giysi tasarım: Yasmine Abraham
Yapımcı: Paul T. Scheuring, Jeanette B. Milio
Dil: İngilizce
Süre: 96’
Yapım: abd – 2010

DENEY - 2010

Önceki İçerikKökserek’in İlk Uluması Açlıktan Oldu
Sonraki İçerikSelf Oryantalist Yaklaşımla Sinema
" Yazacaksınız, yanılgı nerdedir, doğrusu ne olabilir; tartışacağız, iyisini elbirliğiyle araştıracağız. Hadi, hazır mısınız? Ben hazırım, ne eleştirmekten korkarım, ne eleştirilmekten; üstelik o çok sevdiğim kusurumu hâlâ düzeltemedim: Fena halde doğru söylerim!.” Atilla ilhan (1925-2005)

Yorum

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz