KİMSESİZLİK BİR DE GÖRÜNMEZLİK

Saint Omer, Fransa’nın kuzeybatısında, okyanus kıyısındaki bir yerleşim yerinin adı. Küçük bir köy iken, oraya yerleşen bir Hristiyan karabaşın adıyla anılmaya başlayan, Pas de Calais kentinin altı ilçesinden biri.

Kurmaca, Senegal’den Fransa’ya okumak üzere göç etmek zorunda kalan bir kızçenin yaşadıklarına odaklanıyor. Çağın vebası gibi dokunduğu yeri yakan, yıkan, yok eden göçmenliğin, ana nedenlerine dokunmadan anlatıldığı kurmaca, çoğunlukla bir mahkemede geçiyor.

Genç göçmenin, itildiği suç çemberinin içindeki üzüntülü sonu yargılayan mahkeme, Saint Omer ilçesinin adliyesi ve film de adını buradan alıyor.

Kuşaklar boyu süren köleliğin son temsilcilerinden biri olan siyahi yazar Rama, bebeğini yükselen gelgite bırakarak öldürmekle suçlanan bir başka genç, siyahi Laurence Coly’nin duruşmasını izlerken, kendi durumuyla koşut gittiğini düşündüğü bir süreci yaşar.

Saint Omer, göçmen kalabalığının tek tek insanlardan oluştuğunu unutturan bakış açılarının, hangi korkunç sonuçları doğurabileceğinin izleriyle dolu, gerçek yaşamdan kurulmuş bir öykü.

Senagal’i, İngilizlerle birlikte on yıllarca sömüren, gençlerini Fransa adına savaşlara sürükleyen, tüm yer üstü ve yer altı kaynaklarını iç eden Fransa’nın, kaynak sorun olduğunu unutturan bir çabası olduğu göz ardı edilirse, Saint Omer, insanı öne çıkaran bir yapım.

Fransız sinemasının özelliklerini kanıtlarcasına ağır ve sakin ilerliyor olmasına karşın, konusu bakımından izlenmeyi hak eden bir kurmaca.

Adı: Saint Omer
Özgün adı: Saint Omer
Yönetmen: Alice Diop
Yazan: Alice Diop, Amrita David, Marie Ndiaye
Görüntü: Claire Mathon
Kurgu: Amrita David
Müzik: Thibault Deboaisne
Oyuncular: Kayije Kagame, Guslagie Malanda, Valerie Dreville, Aurelia Petit, Havier Maly, Robert Cantarella, Salimate Kamate, Thomas de Pourkuery
Yapımcı: Toufik Ayadi, Christophe Barral
Dili: Fransızca
Yapım: Fransaz – 2022
Süre: 122’

SAINT OMER - 2022

Önceki İçerikDestansı Bir Aşk, Savaş ve İnanç Yolculuğu
Sonraki İçerikYasamuto, Onu Sana Emanet ediyorum
" Yazacaksınız, yanılgı nerdedir, doğrusu ne olabilir; tartışacağız, iyisini elbirliğiyle araştıracağız. Hadi, hazır mısınız? Ben hazırım, ne eleştirmekten korkarım, ne eleştirilmekten; üstelik o çok sevdiğim kusurumu hâlâ düzeltemedim: Fena halde doğru söylerim!.” Atilla ilhan (1925-2005)

Yorum

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz