DAĞLARIN ŞAHİNİ

Yusuf ve Züleyha, Şahsenem ve Garip, Aslı ve Kerem, Şirin ve Ferhat, Arzu ve Kamber, Leyla ve Mecnun, Zöhre ve Tahir…

Bilinen yüzlercesi bilinmeyen niceleri…

Türk uygarlığının binlerce yıllık söylence evrenine girmiş o kadar çok öykü varki sevgi üzerine, saymakla bitmez.

Sevmek Zamanı kurmacasındaki surete aşktan, güçlü ve güçsüz, yoksul ve bay sevdasına çenli imkansız aşklarla kurulu öykülerin içinde kötüler olduğu kadar iyiler de yaşar.

Dağların Şahini kurmacasında onlardan biri, Hasan Çavuş, iki sevgili ve tek sevgi arasına giren kötüye gıyhırıyor:

Sevdalıların arasına girdin de ne kazandın Hıdır ağa? Hem oğlunu kaybettin hem de bunca kişiyi mahvettin! Beğendin mi yaptığını?

Zeynep’in Şahinini Dağların Şahini yapacak olayların sorumlusu Hıdır ağa, boyun büker, suçu olmayana atar;

Neylersin, kader…

Ruhu kara Hıdır ağanın özünü akça pakça gösterecek bu kılıksız savunmaya Hasan Çavuş değer vermez:

Buna kader denmez Hıdır ağa!

Erler film kurmacalarından Dağların Şahini, siyah beyaz çağının sonuna doğru, Türk efsanelerinden yola çıkılarak kurulan öyküsüyle 1969 yılında izleyiciyle buluşmuş.

Türk sinemasına yüze yakın özgün yapıt kazandıran Ertem Göreç yaklaşımıyla yönetilen Dağların Şahini, yalın ve ardışık ilerleyen anlatımıyla kolayca izlenebilen, anıları harekete geçiren, güzel bir Türk kumacası.

Adı: Dağların Şahini
Yazar: Fuat Özlüer
Yönetmen: Ertem Göreç
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Kurgu: Cevat Sezer, Oral Özütürk, Mahmut Eskici
Oyuncular: Kartal Tibet (Şahin), Zuhal Aktan (Zeynep), Turgut Özatay (Hasan Çavuş), Yılmaz Köksal (Can Ali), Mümtaz Ener (Hıdır ağa), Sami Hazinses, Şaziye Moral (Şahin’in annesi), Hasan Ceylan, Aynur Akarsu, Semira Semir, Ali Akpınar, Ali Seyhan, Enver Dönmez, Refik Onubil, Mustafa Yavuz, Süheyl Eğriboz (Ağa oğlu Süleyman), Arap Celal, İsmet Ertem
Sanat Tasarım: Sohban Koloğlu
Giysi Tasarım: Niyazi Er
Işık: Şevket Yılmaz
Yapımcı: Erler Film – Türker İnanoğlu
Yapım: Türkiye -1969

Dağlar Şahini - 1969

Önceki İçerikSöylediklerinin Tamamı Yalan
Sonraki İçerikSeni Hiç Sevmedim Sütoğlan!..
" Yazacaksınız, yanılgı nerdedir, doğrusu ne olabilir; tartışacağız, iyisini elbirliğiyle araştıracağız. Hadi, hazır mısınız? Ben hazırım, ne eleştirmekten korkarım, ne eleştirilmekten; üstelik o çok sevdiğim kusurumu hâlâ düzeltemedim: Fena halde doğru söylerim!.” Atilla ilhan (1925-2005)

Yorum

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz